Atanamayan öğretmenler uzun süredir atama bekliyor! Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon öğretmenin atanmayı beklediğini açıkladı.
Atanamayan Öğretmenlerin Sorumluluğu Kimde?
Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, Elazığ’da sendika üyeleriyle yaptığı toplantıda önemli değerlendirmelerde bulundu: “AKP’nin iktidara geldiği yıllarda atanmayı bekleyen öğretmen sayısı 68 bin iken, bugün bu sayı yaklaşık 1 milyona ulaştı. O dönem ‘Atama yapmayacaksanız neden bu üniversiteleri açtınız?’ diye tepki gösteriliyordu. O zaman 46 olan eğitim fakültesi sayısı bugün 100’e çıktı. Eğitim fakültelerinde 250 bin, fen-edebiyat fakültelerinde 400 bin, din bilimleri ve ilahiyat fakültelerinde ise 100 binden fazla öğrenci bulunuyor. Toplamda yaklaşık 750 bin genç, öğretmen olma umuduyla eğitim görüyor. Ancak sonuç, atanamayan yaklaşık 1 milyon öğretmen olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumun sorumlusu kim?” diye sordu.
Ücretli Öğretmenlik Uygulamasına Son Verilmeli
Sendikanın başka bir açıklamasında, ücretli öğretmenlik sistemi ele alındı: “Ücretli öğretmenlik, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) kronikleşmiş sorunlarından biridir. Güvencesiz, sigortasız ve asgari ücretin altında maaşla çalışan ücretli öğretmenler, adeta kölelik koşullarında çalıştırılmaktadır. Bu durum bir eğitim politikası değil, meslek onuruna ve insan haklarına aykırı bir uygulamadır. Kadrolu atama yapılmayarak öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılmaktadır ki bu da eğitime yapılmış büyük bir ihanettir. Ücretli öğretmenler sadece geçim mücadelesi verirken, çocuklarımız nasıl kaliteli eğitim alacak?
MEB’e soruyoruz:
“Eğitime büyük bütçe ayırdık” diye övünüyorsunuz, peki bu bütçeler gerçekten nereye harcanıyor?
Ücretli öğretmenlere maaş ödenememesi bahane edilirken, diğer harcamalarda gecikme yaşanıyor mu, yoksa sadece öğretmenler mi mağdur ediliyor?
Asgari ücretin altında çalışan bu öğretmenlerin insanca yaşam hakları ne zaman sağlanacak?
Öğretmenlere adil ücret ve güvenceli çalışma ortamı sağlanmadığı sürece ne toplumsal adalet ne de kaliteli eğitim mümkün olabilir. MEB’e çağrımız nettir: Ücretli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmeli, öğretmen açığı kadrolu atamalarla kapatılmalıdır. Öğretmenlere yapılan bu haksızlık, sadece onların değil, Türkiye’nin geleceğine karşı işlenmiş bir suçtur.”
BSHA
